Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Batı’yı uluslararası hukuk temelinde “adil davranmaya” çağırdığını söyledi.

İzvestia gazetesine yazdığı makalede Kolektif Batı’nın yaşadığı ve politikalarında hatalı kararlar vermesine neden olan illüzyon dünyasından gerçek dünyaya dönmesi gerektiğinin altını çizerken, “Ne kadar devam ederlerse etsinler, insanların duygularını kendi istedikleri biçimde etkilemeye çalıştıkları yanılsamalar işe yaramaz. Artık dürüstçe oynamanın zamanı geldi. Hile kurallarına göre değil, uluslararası hukuka göre hareket etmeleri gerekecek” ifadelerini kullandı.

“Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve tüm dünya düzeni için temel olan devletlerin egemen eşitliği ilkesine saygıya dayalı çok kutuplu bir dünya oluşumundan başka bir alternatif olmadığını herkes ne kadar erken anlarsa o kadar iyi olur” diyen Lavrov, ancak Batı ittifakının üyelerinin bu ilkeye göre yaşamayı bilmemesi ve gerçekten evrensel eşit güvenlik ve işbirliği mimarisi inşa etmeye hazır olmaması halinde tehditleri bırakıp herkesi rahat bırakması gerektiğini vurguladı.

Kolektif Batı’nın kamplaşmaya çalışarak tehdit ve şantajla kendi akıllarına göre yaşamak isteyen, bağımsız ve kendine saygısı olan ülkelerin seçme özgürlüğü hakkını elinden almaya çabaladığını hatırlatırken, makalesinde şu ifadelere yer verdi:

“Bu demokrasi, pratikte aslında çarpık bir siyasi sahneden farklı bir şey değil. Bugün, Rus Silahlı Kuvvetleri ile Donetsk ve Lugansk halk milisleri, Ruslara yönelik bariz ayrımcılığı ve soykırımı sona erdirmek ve Rusya’ya yönelik doğrudan tehditleri ortadan kaldırmak için özel askeri operasyon çerçevesinde güvenle belirtilen görevlerini yerine getiriyor. Rusya Federasyonu’nun güvenliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna topraklarında faaliyet gösteren diğer uyduları tarafından yıllardır yaratılmaya çalışıldı. Batı politikasının bütün amacı, sahte bilgiler uydurarak, tüm kamuoyunu yanıltmak, herhangi bir durumu birkaç gün içinde evrensel bir felakete dönüştürmek, nüfusun alternatif bilgi ve değerlendirmelere erişimini engellemek ve gerçeklerin yine de gün yüzüne çıkmasına rağmen en iyi ihtimalle görmezden gelerek hedeflerini sürdürmektir. Bunu Irak’ta, Suriye’de Afganistan’da, Libya’da ve Ukrayna’da yaşadık. Batı’nın medya savaşında zararsız oyuncaklar olmadığını anlamak önemlidir, çünkü bu tür eylemler doğrudan oldukça yıkıcı maddi eylemler için bir bahane olarak kullanılır. Suçladıkları ülkeleri yaptırımlarla cezalandırmalarını, yüz binlerce insana baskı uygulamasını ve barbarca saldırı eylemlerini, Irak ve Libya’da olduğu gibi sivil kayıpların yaşandığı zamanlarla birlikte günümüzde de Ukrayna örneğinde olduğu gibi çok açık bir şekilde gözlemliyoruz. Tüm bu illüzyonlar, Batı’nın Rusya’ya karşı savaşında bir sarf malzemesi olarak kullanılmaktadır.”