İçişleri Bakanlığı Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Hukuka Aykırı Kullanımıyla Mücadele Dairesi Başkanlığı, modern teknolojilerin dolandırıcıların işini kolaylaştırdığını ve artık hemen her şeyin sahte olarak üretilebildiğini bildirdi.
“Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sahte belge üretimi daha da kolaylaşıyor. Bir siber dolandırıcılık sahtekârlığı, yerinden kalkmadan sadece 15 dakikada ‘hazırlanabiliyor’. Ve her şey sahte yapılabilir” ifadelerine yer verilen açıklamada, dolandırıcıların kimlik belgeleri, kimlik kartları, noter tasdikli vekâletnameler ve resmi kurum yazışmalarını taklit ederek işlemlerini meşrulaştırmaya, aciliyet hissi yaratmaya ve otorite izlenimi oluşturmaya çalıştıkları belirtildi.
Dolandırıcıların, yakın tanıdık izlenimi vermek amacıyla sosyal medya profillerinin birebir kopyalarını (fotoğraflar, isimler, gönderiler) oluşturdukları ya da gerçek hesapları ele geçirerek para transferi, bağlantı veya bilgi talebinde bulundukları aktarıldı. Bu yolla kurbanın güven çevresine girilerek kimlik avı saldırısı başlatıldığı kaydedildi.
Ayrıca İçişleri Bakanlığı, dolandırıcıların “e-Devlet”, banka ve çevrim içi mağazaların sitelerinin neredeyse birebir kopyalarını hazırladıklarını, sahte sitelerin adreslerinin gerçeğe çok benzediğini, görsel tasarım ve logolarının neredeyse aynen taklit edildiğini belirtti. Açıklamada, kullanıcıların bu yöntemlerle kandırılarak giriş bilgilerini, kart verilerini yazdıkları veya zararlı yazılım yükledikleri ifade edildi.
Bakanlığa göre, dolandırıcılar VoIP teknolojisi veya sahte dijital sertifikalar kullanarak telefon numarası veya IP adreslerini resmi kurumlar (örneğin banka, belediye hizmeti) gibi gösterip güven sağlıyor. Sahte “e-Devlet”, banka veya diğer hizmet uygulamaları yüklemeye ikna edilen kullanıcıların cihazları ele geçiriliyor, kişisel ve finansal bilgiler çalınıyor, SMS’ler bile yönlendirilebiliyor.
Yetkililer ayrıca, dolandırıcılık amacıyla yapay zekâ teknolojisiyle oluşturulan videolar ve ses kayıtları hakkında uyarıda bulundu. Bu içeriklerde üst düzey yöneticiler veya aile bireyleri taklit edilerek mağdurlar kandırılabiliyor.
Açıklamada “Tam teşekküllü sahte çağrı merkezleri ve mesajlaşma uygulamalarıyla destek sunuyormuş gibi görünen yapılar oluşturuluyor. Sonuçta kurban, zararlı yazılımı kendi eliyle kuruyor ve cihazına ya da hesaplarına erişim sağlıyor” denildi.
Bakanlık, medya alanının da dolandırıcıların hedefinde olduğunu vurgulayarak, popüler haber sitelerinin tasarımını birebir kopyalayan sahte haber platformları aracılığıyla kamuoyunu ya da piyasayı manipüle etmeye yönelik asılsız bilgi yaydıklarını, bunun için otomatik Telegram botları, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının kullanıldığını kaydetti.