Rusya’nın başkenti Moskova’da “Stolipın Forumu” kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan ekonomist Vladislav İnozemtsev, Rusya ekonomisinin büyümesindeki en önemli nedenin vatandaşların gelirindeki artıştan dolayı kaynaklanabileceğini açıkladı.

Rusya’da yoksulluk oranlarının özellikle pandemiyle birlikte arttığına vurgu yapan İnozemtsev, bu sorunun ülke çapında büyük bir sorunsal karaktere sahip olduğunu dile getirerek, “ Aynı zamanda Rusların düşük gelir düzeyi de ülkedeki ekonomik durumun gelişimi üzerinde olumsuz etkiye sahiptir” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın 2000’lerin başındaki başarısının doğrudan petrol gelirlerinden kaynaklanmadığını vurgulayan uzman, o yıllarda nüfusun gelirlerindeki artışın rekabetçi endüstrileri ileriye götürdüğünü, bu sayede Rusya ekonomisinin büyüme gösterdiğini sözlerine ekledi.

Yakın zamanda Rusya’nın önemli finans kurumları uzmanları, önümüzdeki yıl dış talep artışındaki yavaşlama ve iç talepteki durgunluk nedeniyle Rusya ekonomisinde meydana gelecek yavaşlamanın kaçınılmaz olduğunu iddia etmişti.

Rusya’nın gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYH) 2022 yılında oluşacak büyümenin yüzde 2,5 oranlarında olacağını belirten uzmanlar arasında en olumlu değerlendirme Sberbank iştirakı yatırım hizmeti olan SberCIB tarafından paylaşılırken, Sberbank’a göre Rusya’nın GSYH büyümesi yüzde 3,2 seviyelerine ulaşacak.

En karamsar tahmin ise ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) tarafından açıklanırken, kuruluşa göre Rusya ekonomisinin sadece yüzde iki büyüyeceği, enflasyon oranlarının ise yüzde beş olacağı tahmin ediliyor.

Finans sektörü uzmanlarıyla düzenlenen anketine göre oluşan sonuçlar, Rusya ekonomisinin 2022’de en az yüzde 3,2 büyümesini bekleyen Ekonomik Kalkınma Bakanlığı‘nın beklentilerinin altında çıkarken, IK Region Yatırım Şirketi uzmanı Valery Vaisberg, zayıf dış ve iç talebin gelecek yıl ekonominin büyümesini engelleyeceğini vurgulayarak, “Rusya’da hem sınırların kapalı olması hem de iç pazarda karantina uygulamalarının son bulmasıyla bağlantılı aşırı iç tüketimin etkisi çoktan tükendi. Tüketimde artık artış ivmesi beklenmiyor. Hükümetin üstlendiği ekonomik büyüme teşvikleri ise ancak 2023-2024’te meyvelerini vermeye başlayacak” diye konuştu.