Beyaz Saray Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Moskova ile Kiev arasında yapılması planlanan olası müzakerelerde, toprak meselelerinin yanı sıra Zaporijya Nükleer Güç Santrali’nin (ZNGS) statüsünün, Ukrayna’nın Dinyeper Nehri’ni kullanımı ve Karadeniz’e erişiminin temel başlıklar olacağını söyledi.
Witkoff, Breitbart’a verdiği röportajda, “Sanırım ana konular bölgeler, Zaporijya Nükleer Güç Santrali, Ukraynalıların Dinyeper Nehri’ni nasıl kullanacakları ve denize erişim konuları olacak” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın temsilcisi olarak görev yapan Witkoff, ZNGS konusunun, santralin enerji üretme kapasitesi nedeniyle bu görüşmelerde son derece önemli bir yer tuttuğunu belirtti.
Witkoff ayrıca, herhangi bir anlaşmanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in onayı olmadan mümkün olmayacağının altını çizdi.
Witkoff, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik temaslarını yalnızca Moskova ve Kiev ile değil; İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’dan ulusal güvenlik danışmanlarıyla da sürdürdüğünü dile getirdi.
Ayrıca özel temsilci, ABD liderinin taraflara doğrudan diyaloğun gerekliliği konusunda bir “ültimatom” verdiğini öne sürdü.
Pazar günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus ve yabancı medya temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, Ukrayna’ya 15 Mayıs’ta İstanbul’da ön koşulsuz doğrudan görüşmelere başlama çağrısında bulundu. Putin, Kiev’in uyması halinde gerçek bir ateşkesin sağlanabileceğini dışlamadığını vurguladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus liderin teklifini “ciddi” olarak nitelendirdi ve bunun barışçıl bir çözüm arzusunun göstergesi olduğunu söyledi. Peskov’a göre görüşmelerin hedefi, çatışmanın kökenindeki nedenleri ortadan kaldırmak ve Rusya’nın çıkarlarını güvence altına almak.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da, Devlet Başkanı’nın belirttiği adım sırasına dikkat çekti: önce çatışmanın sebeplerine yönelik görüşmeler, ardından ateşkes.