Rusya’da parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev, Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin ancak Kiev’deki iktidar değişikliğinden sonra mümkün olduğunu söyledi.
Argumenti i Fakti gazetesine konuşan Kosaçev, mevcut Kiev rejimi ile Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşebileceğini düşünmediklerini belirtirken, “Ukrayna’nın mevcut makamları, önceki eylemleri, kararları ve ideolojik tutumlarının tutsağı. Bu nedenle herhangi bir manevra özgürlükleri yok. Bana göre gerçek normalleşme ancak Ukrayna’da iktidar değişikliğinden sonra mümkün olabilir. Umarım bu sefer bu değişiklik anayasal bir şekilde gerçekleşir” ifadelerini kullandı.
Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı, Ukrayna’nın, 2014 ve 2015’te öngörülen biçimdeki güçlerini çoktan kaybetmiş olmalarına rağmen Minsk anlaşmalarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeye zorlanması gerektiğini vurgularken şu şekilde konuştu:
“Minsk anlaşmaları şu an uygulanmasa da anlaşmalardaki şartlar önemlerinden hiçbir şey yitirmedi. Ukrayna’daki iç çatışmanın askeri bir çözümü yok. Bu nedenle oradaki yetkililer kendi halkları arasında diyalog yoluyla siyasi bir çözüm üretmeli. Kendi halkıyla uzlaşmadan bahsederken Eylül 2022’de Rusya Federasyonu’nun bir parçası haline gelen dört bölgeden artık bahsedilmesi gereksiz. Ancak hala Ukrayna’nın bir parçası olan ancak Kiev rejimi tarafından sakinlerinin Rusya destekçisi terörist olarak görüldüğü Odessa ve Dnepropetrovks bölgeleri var. Kiev rejimi bu bölgelerdeki insanları ayrılıkçı ve işbirlikçi olarak görerek güç kullanıyor. Eğer Kiev Donbass ve Kırım’daki hatalı politikasına devam ederse bu bölgeler de statülerini değiştirebilir. Odessa ve Dnepropetrovsk’tan pek çok insanın koruma talebiyle bize başvurduğunu biliyoruz. Kiev onlara karşı güç kullanmayı bırakıp onların sorunlarını dinler ve nasıl yaşamak istediklerini dikkate alırsa bölgede birçok şey olumlu yönde değişebilir.”
Kosaçev, Ukrayna’nın bağımsızlığını ilan ettiğinde üstlendiği yükümlülüklere geri dönmesi gerektiğinin de altını çizerken, Ukrayna’nın 16 Temmuz 1990 tarihli egemenlik bildirgesinde öncelikle vatandaşlarının dil, milliyet, inanç ve benzeri hak ve tercihlerine saygı duyacağını güvence altına alan anayasasını onayladığını, Rusya’nın da 30 yıl önce, SSCB’nin çöküşü sırasında tüm bu yükümlülükleri dikkate alarak bağımsız Ukrayna’yı tanıdığını hatırlattı.
Ancak 2014 yılında Ukrayna’nın kendisinin anayasadan vazgeçtiğine göre Rusya’nın Ukrayna’yı 1991 sınırları içinde tanımak için herhangi bir yükümlülüğe sahip olmadığını vurgulayan Kosaçev, Sovyetlerin yıkılması sonrasında Baltık ülkeleriyle birlikte Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın iyi komşuluk ilkelerini ihlal etme yolunu seçerek özellikle Sovyetlere ve Rusya’ya yakın azınlıkların haklarını ihlal etmeye başladığını sözlerine ekledi.
