.webp){kind=logo}
Moskova bölgesinde depo sektöründe arzın hızla büyümesi, düşük talep nedeniyle yatırımcılar açısından riskli bir tablo ortaya koyuyor. Uzmanlar, piyasanın 2025 sonuna kadar dip seviyeyi bulacağını, ardından para politikasındaki yumuşamanın etkisiyle yeniden toparlanabileceğini öngörüyor.
Remain şirketi depo ve endüstriyel gayrimenkul departmanı direktörü Aleksandr Fedorov, RIA Nedvijimost’e yaptığı açıklamada, Moskova bölgesindeki depo işlemleri hacminin 2025 yılı sonuçlarına göre 2024 yılına kıyasla yüzde 43 düşerek 1,6 milyon metrekareye gerileyeceğini; buna karşılık depo gayrimenkulü arzının artacağını söyledi.
Fedorov, Rusya’da yüksek enflasyon ve pahalı banka kredileri nedeniyle son derece düşük tüketici talebinin piyasayı etkilediğini; geliştiricilerin son yıllardaki yüksek talep dalgasıyla spekülatif inşaata hız verdiğini, ancak mevcut talebin arzı yakalayamadığını; bunun da kira oranlarının ve depo gayrimenkulü satış fiyatlarının reel seviyeleri üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.
Fedorov, bu yılın dokuz ayında Moskova ve çevresinde 690 bin metrekare depo alanının hizmete açıldığını; yıl sonuna kadar 1,71 milyon metrekare daha ekleneceğini; böylece 2025 yılı sonunda bölgedeki depo arzının 2024’e kıyasla yüzde 68 artışla 2,4 milyon metrekareye çıkacağını aktardı.
Şirket verilerine göre, bölgedeki bazı önemli depo kümelerinde boşluk oranı şimdiden yüzde 10’un üzerine çıktı. Örneğin, Domodedovo kümesinde yüzde 10’a, Novorizhsk kümesinde ise yüzde 21’e ulaştı.
Moskova’da boşluk oranı artıyor
Fedorov, mevcut koşullar altında mülk sahiplerinin kiracılara karşı daha esnek ve uyumlu davranmak; yeni inşaata ise temkinli yaklaşmak zorunda kaldığını ifade etti.
Fedorov, yatırımcıların talebin istikrarlı kaldığı eksik arz bulunan lokasyonlara ve “light industrial” segmentine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, kiracılar için mevcut dönemin yüzde 10-15’e varan indirimlerle avantajlı koşullarda sözleşme yapma fırsatı sunduğunu dile getirdi. Piyasanın 2025 sonuna kadar dip seviyeyi bulmasını ve Merkez Bankası’nın para politikasını yumuşatması halinde 2026 sonunda kira oranlarının yeniden artmaya başlayabileceğini öngördü.
