.webp){kind=logo}
Rusya’nın Türkiye’deki diplomatik temsilciliği, İstanbul’un Tarabya semtinde bulunan tarihi bir villanın özel mülkiyete devredildiğine ilişkin iddiaları reddetti.
Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği, TASS Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Sabah gazetesinde yayımlanan ve mahkemenin söz konusu mülkü Çarlık dönemi diplomatı Nikolay Sveçin’in torunlarına devrettiğini öne süren haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Büyükelçilik açıklamasında, “Haberde yer alan bilgiler kasıtlı biçimde çarpıtılmış olup, gerçeği yansıtmamaktadır. Konuya ilişkin dava halen Türkiye yargı makamlarının incelemesindedir ve nihai karar verilmemiştir.” ifadelerine yer verildi.
Diplomatik misyon ayrıca, Rus tarafını temsil eden avukatın Sabah gazetesi yönetimine, Türkiye Basın Kanunu uyarınca düzeltme ve tekzip yayımlanması talebiyle resmi başvuruda bulunduğunu aktardı.
Sabah gazetesi 1 Kasım Cumartesi günü yayımladığı haberinde, İstanbul’daki mahkemenin 17 yıl süren davanın ardından Boğaz’daki tarihi villanın mülkiyetini Rusya İmparatorluğu döneminin diplomatı Nikolay Sveçin’in varislerine verdiğini iddia etmişti.
Gazeteye göre Sveçin, 19. yüzyılda Fransız bir aileden satın aldığı binayı ve arazisini daha sonra Rus diplomatik misyonunun temsilciliği olarak kullandı. Günümüzde 10 hektarlık arazi üzerindeki villanın değerinin yaklaşık 1,5 milyar lira (35 milyon doların üzerinde) olduğu belirtiliyor.
Haberde ayrıca, mülkiyet anlaşmazlığının 1917 Devrimi’nin ardından başladığı; mahkemenin, Osmanlı yönetimi döneminde binanın Rusya’ya kiralanmasına rağmen hiçbir zaman Rus devleti adına tescil edilmediğini vurguladığı ifade edildi. 1950 yılında yapılan kadastro incelemesinin, taşınmazın Sveçin adına kayıtlı olduğunu doğruladığı belirtildi.
Sabah’ın haberine göre, 2022 tarihli ölçüm belgesine dayanarak, villayı diplomatın evlatlık oğlu Didier Lekont Sveçin’in 2005’teki ölümünden sonra üç çocuğunun miras alacağı ileri sürüldü. Gazete, mahkemenin Rusya, Türkiye Hazine ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün taleplerini reddettiğini; mülkiyet belgeleri ve uluslararası hukuk hükümlerine dayanarak karar verdiğini yazdı.
