Rubio: Kongre üyeleri Trump yönetimine Rusya’ya yönelik yaptırımları artırması için baskı yapacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Kongre üyelerinin Beyaz Saray’a Rusya karşıtı yaptırımların sertleştirilmesi yönünde baskı yapacağını söyledi. Rubio, Brüksel’de gazetecilere verdiği demeçte, bu sürecin baskı altında ilerleyeceğini belirtti. Açıklama, Fox televizyonu tarafından canlı yayımlandı.

Marco Rubio, “Capitol Hill’den yaptırım uygulanması yönünde baskı artacak. Eğer barışa doğru ilerlemediğimiz anlaşılırsa, bu yaptırımları durduramayacağız” dedi.

Rubio, Kongre’de yeni yaptırım tasarılarının sunulmaya başlandığını da kaydetti.

Trump yönetimi iyimserliğini sürdürüyor

ABD yönetiminin barışa ulaşma konusunda hâlâ iyimser olduğunu dile getiren Rubio, “Her iki tarafla da temas halinde olduğumuz için barışa daha yakınız. Ancak elimizde bu çatışmayı sona erdirecek bir anlaşma yok. Yakında ne olacağını göreceğiz” diye konuştu.

Rubio, Washington’un, önümüzdeki haftalarda Rusya’nın barış sürecine olan yaklaşımının ne denli ciddi olduğunu daha net şekilde göreceğini belirtti. “Eğer Beyaz Saray, Rusya’nın çözüm sürecini uzattığını düşünürse, Başkan Donald Trump tutumunu yeniden gözden geçirebilir” ifadelerini kullandı.

Rubio, “Gerçek bir ilerleme görmemiz gerekiyor. Aksi hâlde Rusya’nın barışla ilgilenmediği sonucunu çıkarmak zorunda kalırız” diye ekledi.

Ukrayna gündemi, Rus yetkililerle ele alındı

Rubio ayrıca, Ukrayna’daki çözüm sürecini Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev ile görüştüğünü ve Washington’un “gerçek ilerleme” beklentisinin Kremlin’e iletilmesini umduğunu belirtti.

Rubio’nun açıklamalarına yanıt olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçmişte yaptığı değerlendirmelere de dikkat çekildi. Putin, Ukrayna’da çözümün sadece kısa süreli bir ateşkes ya da güçlerin yeniden gruplaşması için bir fırsat olarak görülmemesi gerektiğini, uzun vadeli barışın hedeflenmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Putin, Rusya’nın “özel harekât” olarak adlandırdığı sürecin, Rus halkının çıkarları doğrultusunda sürdürüldüğünü ve Ukrayna’daki barışın, bu bölgedeki tüm halkların meşru çıkarlarına saygı temelinde inşa edilmesi gerektiğini savundu.