Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’daki çatışmanın geleceğine ilişkin değerlendirmesinde, ABD ile Rusya arasında Avrupa Birliği’nin dışlandığı bir barış sürecinin ihtimal dahilinde olduğunu söyledi. Orban’a göre önümüzdeki dönem, Avrupa açısından kritik kararların alınacağı bir süreci işaret ediyor.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, M1 televizyon kanalına verdiği röportajda, Rusya ile ABD’nin 2026 yılında Avrupa Birliği’nin (AB) katılımı olmadan Ukrayna konusunda bir barış anlaşması imzalayabileceğini söyledi. Orban’ın açıklamalarından bir bölüm, hükümet temsilcisi Zoltan Kovacs tarafından X sosyal medya platformunda paylaşıldı.

Orban, “2026 yılında asıl büyük soru, ABD ile Avrupa arasındaki karşıtlığın, Amerikalıların Avrupalıların katılımı olmadan Ruslarla barış yapmasına varıp varmayacağı olacak” dedi.
Orban’a göre 2025 yılı, uluslararası siyaset açısından bir dönüm noktası oldu. Washington ile Brüksel, uzun bir aradan sonra stratejik öneme sahip bir konuda, Avrupa topraklarındaki çatışma meselesinde, karşıt tutumlar benimsedi.
Orban, ABD Başkanı’nın barışçıl bir çözümü teşvik ettiğini, buna karşın AB’nin Beyaz Saray’ın katılımı olmasa bile çatışmaların sürdürülmesinde ısrar ettiğini belirtti. Orban, yaklaşan 2026 yılının Avrupa için savaş ve barış meselesinde belirleyici olacağını da vurguladı.
Orban, Macaristan’ın hangi tarafı destekleyeceğine karar vermesi gerekeceğini ifade ederek, bunun ABD’nin barış girişimleri mi yoksa Avrupa’nın askeri planları mı olacağı sorusuna işaret etti.
ABD yönetimi daha önce Ukrayna’daki çatışmanın çözümüne yönelik bir plan üzerinde çalışıldığını açıklamıştı. Kremlin ise Moskova’nın müzakerelere açık kalmaya devam ettiğini ve Anchorage’daki görüşmeler platformunda yer aldığını bildirmişti.
Aralık ayı başında Vladimir Putin, Kremlin’de ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’i kabul etti. Taraflar barış girişiminin özünü ele aldı, ancak uzlaşmaya varılamadı.
Devlet Başkanı’nın daha sonra yaptığı açıklamaya göre Washington, başlangıçtaki planın 27 maddesini dört pakete ayırarak ayrı ayrı ele almayı teklif etti. Putin, maddelerin neredeyse tamamını gözden geçirdiğini, Moskova’nın bazı başlıklara katılmadığını belirtti.
Birkaç gün sonra Berlin’de ABD ve Ukrayna heyetleri arasında bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından Batılı ülkelerin, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) beşinci maddesine benzer güvenlik garantileri sağlamayı kabul ettiği bildirildi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, buna karşılık Amerikalıların Kiev’den toprak tavizleri talep ettiğini ileri sürdü.






