ABD ile Rusya arasında süren diplomatik temaslar kapsamında Donald Trump ile Vladimir Putin arasında yeni bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmede Ukrayna krizi ve barış sürecine ilişkin başlıklar öne çıktı.
Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yapacağı görüşme öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonla görüştüğünü belirterek, “Rusya Devlet Başkanı Putin ile az önce iyi ve çok verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim” ifadelerini kullandı.

Bu görüşme, Beyaz Saray’daki ikinci döneminin başlamasından bu yana Putin ile Trump arasında yapılan dokuzuncu telefon görüşmesi oldu. İki lider arasındaki önceki ve en uzun telefon görüşmesi 16 Ekim’de gerçekleşmişti. Söz konusu görüşmede taraflar, Ukrayna krizine ilişkin konulara özel önem vermişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın krizin çözümünde diplomatik yolu benimseme konusundaki kararlılığını vurgulamıştı.
Amerikan barış planı
Aralık ayının başında Vladimir Putin, Kremlin’de ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’i kabul etti. Taraflar barış girişiminin esaslarını ele aldı ancak uzlaşmacı bir çözüm bulmayı başaramadı.
Devlet Başkanı daha sonra yaptığı açıklamada, Washington’un başlangıçtaki planın 27 maddesini dört pakete ayırdığını ve bunların ayrı ayrı ele alınmasını önerdiğini söyledi. Putin, maddelerin neredeyse tamamını gözden geçirdiğini, ancak Moskova’nın kabul etmediği noktaların bulunduğunu belirtti.
Birkaç gün sonra Berlin’de ABD ve Ukrayna heyetleri arasında bir görüşme yapıldı. Görüşmenin ardından Batılı ülkelerin, NATO’nun beşinci maddesine benzer güvenlik garantileri sağlamayı kabul ettiği bildirildi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, bunun karşılığında ABD’nin Kiev’den toprak tavizleri vermesini talep ettiğini öne sürdü.
Trump, Politico’ya verdiği röportajda, Kiev yönetiminin Ukrayna’daki çözüm sürecine ilişkin hiçbir önerisinin kendi onayı olmadan geçerlilik kazanmayacağını vurguladı. Trump ayrıca, kendisiyle bir anlaşmaya varılma ihtimalini de yüksek değerlendirdi.






