.webp){kind=logo}
Kruvaziyer gemisi Astoria Grande’nin güvenliğine ilişkin tartışmaların gündemde olduğu süreçte, seyrin tüm aşamalarının hem Türk hem Rus kaynakları tarafından yakından izlendiğine yönelik açıklamalar dikkat çekiyor. Gemi, sigorta şirketleri ve kıyı hizmetleriyle koordineli biçimde belirlenen plan doğrultusunda seferini sürdürüyor.
Astoria Grande yolcu gemisinin güvenliği, kruvaziyer operatörü için mutlak öncelik taşıyor. Şirketin satış acentesi “SK Akvilon”un basın servisinden RIA Novosti’ye yapılan açıklamada, geminin rotasının kıyı hizmetleriyle titizlikle planlandığı, onaylandığı ve sürekli denetim altında tutulduğu belirtildi.
Daha önce Türkiye Denizcilik Genel Müdürlüğü, Karadeniz’de ayçiçek yağı taşıyan bir Rus tankerinin saldırıya uğradığını ancak yardım talebine gerek kalmadığını bildirmişti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde seyrüsefere yönelik güvenlik tehditlerinin kabul edilemez olduğunu vurgulamıştı. RIA Novosti’ye konuşan üst düzey bir Türk kaynak, Ankara’nın olayın ardından Ukrayna güvenlik birimlerine sert bir mesaj ilettiğini aktarmıştı.
Açıklamada, “Yolcu ve mürettebatın güvenliği, Astoria Grande kruvaziyer operatörü için mutlak önceliktir. Geminin seyir rotası kıyı hizmetleriyle koordine edilmekte ve bu birimlerce sürekli izlenmektedir” ifadesine yer verildi.
Satış acentesinin basın servisinden yapılan açıklamada ayrıca, sefer bölgesi ve uğranacak tüm limanların sigorta şirketiyle de koordineli biçimde belirlendiği, sigorta şirketinin de bağımsız risk değerlendirmesi yaptığı kaydedildi. Açıklamada, kruvaziyer operatörünün ve gemi kaptanının mevcut durumla ilgili tüm tavsiyelere uyduğu vurgulandı.
Astoria Grande kruvaziyerinin planlandığı şekilde seferine devam ettiği bildirildi. Basın servisi, geminin şu anda İzmir ile Amasra arasındaki deniz geçişinde bulunduğunu belirtti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı daha önce Karadeniz’de iki tankere yönelik saldırılar nedeniyle endişesini dile getirerek bu eylemlerin insan hayatını, deniz taşımacılığını ve çevreyi tehdit ettiğini açıklamıştı. Bakanlık, çatışmanın Karadeniz’e yayılmaması ve Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına olumsuz etkilerin önlenmesi amacıyla ilgili taraflarla temaslarını sürdürdüğünü bildirmişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise tanker saldırılarını “açık bir ihlal” olarak nitelendirerek bunun Türkiye’nin egemenliğine yönelik bir saldırı olduğunu söylemişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da kasım sonunda yaptığı açıklamada, Karadeniz’deki terör eylemlerinde, barış müzakerelerini daha önce sabote eden aynı güçlerin rol oynadığını ve şimdi de askeri tırmanışı hedeflediklerini ifade etmişti.
Guardian gazetesinin, Ukrayna istihbarat servislerindeki bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Kiev yönetimi Türkiye kıyılarında iki tankere düzenlenen insansız deniz aracı saldırılarının arkasında olduklarını doğrulamıştı.
