Minsk Anlaşmaları’nın amacının Kiev’e zaman kazandırmak olduğunu belirten Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, batılı liderlerin bu süreçte dürüst davranmadığını söyledi. Lukaşenko, Avrupa liderlerinin müzakere masasına gizli niyetlerle oturduklarını ve bu durumun artık güveni imkânsız hale getirdiğini vurguladı.
Batı’ya güven kalmadı

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 2015 yılından sonra batıdaki komşularına güven kalmadığını ve onlarla “prensipte nasıl iş yapılabileceğini bilmediğini” söyledi. Lukaşenko, 2015 yılında Minsk’te yapılan müzakerelere katılan Avrupalı tarafların, varılan anlaşmaları uygulamayı hiç düşünmediklerini ve yalnızca Kiev için “zaman kazanmaya” çalıştıklarını itiraf etmelerinin kendisini şaşırttığını ancak bunun şaşırtıcı olmadığını belirtti.
Lukaşenko, Rusya’ya ait “Razvedçik” dergisine verdiği röportajda, “Sürprizdi çünkü bu düzeydeki politikacılardan (kendilerini dünya liderleri panteonuna dahil ediyorlardı, öyle değil mi?) bir tür tutarlılık, ciddiyet ve sağlamlık beklersiniz. Diğer yandan, Avrupa liderlerinin müzakere masasına, tabiri caizse, ceplerinde gizli planlarla geldiklerini kabul etmeleri şaşırtıcı değildi. Yeni bir şey değil. Yalan söylemeye alışkınlar, bu onların tarzı” ifadelerini kullandı.
Angela Merkel ve François Hollande’ın, kendi beyanlarına göre, Minsk’e sadece dikkatlerini dağıtmak, güç toplamak ve Ukrayna’daki yangına odun atmak amacıyla geldiklerini belirten Lukaşenko, “Peki şimdi neden alınmış gibisiniz? Trump sizi neden davet etmiyor? Onun, itibarı yerle bir olmuş politikacılarla ne işi olsun? Ona eşit düzeyde konuşabileceği hem ortaklar hem de muhataplar lazım. Bu ise artık başka liderlerle mümkün. Bunlar ŞİÖ, BRICS ülkeleri. Eski yapılara ciddi bir denge unsuru oluşuyor. Bu çark artık durmaz — yeni güç merkezleri siyasi ağırlık kazanıyor ve bu merkezlerle hesaplaşmak zorunda kalacaklar” dedi.
Yeni güç dengesine vurgu
Belarus Lideri, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i dikkatle dinlediğini söyledi. Lukaşenko, Şi Cinping’in küresel girişiminin, eşitlik ve adalet temelinde bir yönetim anlayışı olduğuna işaret ederek, Çin liderinin egemen eşitlik, uluslararası hukukun üstünlüğü ve çok taraflılığı savunduğunu belirtti.
Belarus lideri, bu yaklaşımın, uluslararası gündemde birikmiş sorunların çözülmesini sağlayacak tek yol olduğunu, Avrupa Birliği’nin maceracı politikaları nedeniyle kaybedilen güvenin bu şekilde yeniden inşa edilebileceğini vurguladı. Lukaşenko, Avrupalı liderlerin itiraflarının ardından, batıdaki komşularına güven kalmadığını ve bu şartlarda onlarla nasıl iş yapılabileceğini anlamadığını yineledi.
Minsk Anlaşmaları
2014-2022 yılları arasında Donbas’taki çatışmalar sırasında, Minsk, barış müzakereleri için bir platform olarak görev gördü. Ukrayna’nın güneydoğusundaki çatışmaları çözmeyi amaçlayan ilk protokol, Eylül 2014’te Minsk’te imzalandı. “Minsk-2” olarak bilinen Minsk Anlaşmaları’nın uygulanmasına yönelik önlemler paketi ise 12 Şubat 2015’te imzalandı. On üç maddelik belge; Donbas’ta ateşkesin sağlanması, Kiev birlikleri ile silahlı milisler arasındaki temas hattından ağır silahların çekilmesi ve çatışmanın siyasi yollarla uzun vadeli çözümüne ilişkin diğer tedbirleri içeriyordu.
Kiev yönetiminin Minsk Anlaşmaları’nı sistematik biçimde ihlal ettiğini belirten Rusya, bu nedenle, 22 Şubat 2022’de Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini tanıdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donbas cumhuriyetlerinin tanınmasının gerekçesi olarak Kiev’in, bu anlaşmaları uygulamayacağını kamuoyu önünde ilan etmesini gösterdi; artık beklemenin mümkün olmadığını ifade etti.
“Minsk-2”, Ukrayna’daki duruma ilişkin çözüm belgesi olarak, Rusya’nın özel askeri harekâtı başlayana dek yürürlükte kaldı.






