Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesi, uluslararası medyada geniş yankı uyandırdı. Yabancı basın, iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir ilerleme olarak görülen bu temasın, aynı zamanda Avrupa’da endişelere yol açtığını belirtti.
Görüşmenin ardından Axios, The Hill, Financial Times, The Guardian, Semafor ve Journal du Dimanche gibi önde gelen medya kuruluşları, Putin ve Trump arasındaki temasın, ABD–Rusya ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatabileceğini öne sürdü.
ABD basını: İlişkilerde yeni bir sayfa mı açılıyor?
Axios, telefon görüşmesinin, kısa süre önce Mark Fogel’in serbest bırakılmasının ardından gerçekleştiğine dikkat çekerek, “Bu anlaşma ve telefon görüşmesi, ABD–Rusya ilişkilerinde donmuş olan diyaloğun yeniden canlanmasına işaret ediyor.” yorumunu yaptı.
The Hill ise, görüşmenin ardından ABD ve Rusya arasındaki temasların daha ciddi bir boyuta evrilebileceğini belirtti. Gazete, “Putin ile Trump’ın görüşmesi, müzakerelerin daha ciddi hale geldiğinin bir işareti olabilir. Trump ve Kongre’deki müttefikleri, Ukrayna‘ya yönelik devam eden ABD desteği konusunda şüpheci yaklaşırken, başkan Avrupa’nın Kiev’e daha fazla destek vermesi gerektiğini düşünüyor.” ifadelerine yer verdi.
Avrupa basını: Batı dışlandı mı?
Financial Times, Avrupa Birliği ülkelerinin, ABD–Rusya müzakerelerinin dışında bırakılmasından endişe duyduğunu yazdı. Gazete, “AB ülkeleri, Trump’ın Ukrayna konusunda Avrupa’nın masada olmayacağına dair sinyaller vermesinden rahatsız.” ifadesini kullandı. Haberde, Avrupa ülkelerinin, olası bir anlaşma için ekonomik ve askeri destek sağlamak zorunda kalacağına dair beklentilerin arttığı vurgulandı.
The Guardian ise Ukrayna ve Avrupa yetkililerinin, ABD’nin müzakere yaklaşımından duyduğu endişeyi dile getirdiğini aktardı. Gazeteye göre, yetkililer Washington’un, Ukrayna’ya asker göndermeyi ve NATO üyeliğini müzakere dışı tutmasını bir risk olarak görüyor.
Trump, Zelenskiy’yi barış görüşmelerine mi zorluyor?
Semafor, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin, savaşın sona erdirilmesi için müzakerelere giderek daha fazla açık hale geldiğini belirtti. Portal, “Kiev, bazı toprak tavizleri karşılığında barış görüşmelerine daha sıcak bakıyor.” yorumunda bulundu.
Fransız gazetesi Journal du Dimanche, Trump’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürerek, “Trump, Ukrayna’ya barış planını kabul etmesi için baskı yapıyor. Kiev’in bunu reddetmesi durumunda Washington’un yardımları kesilebilir, bu da Ukrayna’nın teslim olmasına yol açabilir.” analizini paylaştı.
Moskova: NATO’nun Ukrayna’ya silah sevkiyatı barış görüşmelerini baltalıyor
Rusya, Batı’nın Ukrayna‘ya yönelik silah desteğinin, barış müzakerelerini engellediğini ve NATO ülkelerinin savaşa doğrudan müdahil olduğunu öne sürdü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ve NATO ülkelerinin sadece silah sevkiyatı yapmadığını, aynı zamanda Ukraynalı askerleri İngiltere, Almanya ve İtalya’da eğittiğini belirtti.
Kremlin, Batı’nın Ukrayna’ya silah göndermeye devam etmesinin, müzakere sürecine zarar vereceğini ve uzun vadede bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, barış sürecinin yalnızca tüm tarafların çıkarlarının dikkate alınmasıyla sağlanabileceğini ifade etti.
Öte yandan, The Telegraph gazetesine göre, İngiltere ve Fransa liderleri, savaş sonrası Ukrayna‘ya “barış gücü” gönderme seçeneğini tartışıyor. Londra henüz bu fikre tam olarak sıcak bakmazken, Paris bu planı Zelenskiy ve Polonya Başbakanı Donald Tusk ile görüşmeye devam ediyor.
Moskova, Batı’nın Ukrayna‘ya olası bir barış gücü gönderme planını, ülkenin fiili olarak NATO tarafından işgal edilmesi olarak değerlendiriyor. Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), NATO ülkelerinin, Ukrayna’nın savaş kapasitesini artırmak için 100.000 kişilik bir “barış gücü” konuşlandırmayı planladığını iddia etti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’ya herhangi bir barış gücü gönderilmesinin yalnızca tüm tarafların onayıyla mümkün olabileceğini ve şu aşamada bunun erken bir tartışma olduğunu belirtti.
