Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görevde olduğu süre boyunca ülkesini NATO’nun doğuya doğru genişlemesine karşı koyabilecek kadar güçlendirdiğini söyledi.
Orban, Ultrahang adlı internet portalına verdiği röportajda, “Macaristan’ın NATO’ya (Macaristan, 1999’dan bu yana ittifak üyesi ) daha erken katılması gerektiğini düşünüyordum çünkü o zamanlar Rusya hâlâ zayıftı. Eğer güçlenirse, buna izin vermezdi. Bu nedenle NATO ve Batılı ittifaklar sadece Ruslar kendilerini yeterince güçlü hissetmedikleri sürece doğuya doğru ilerleyebilir” dedi.
Orban’a göre, 2008 yılında teorik olarak Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliği konuşulabiliyordu, ancak “Batı dünyası o dönemde bunu gerçekleştirecek kapasitede değildi.”
Macaristan Başbakanı, “2008 yılında, NATO’nun doğuya doğru genişlemesinin sona erdiği benim için netleşti. Rusya direnç gösterdi. Putin, Rusya’yı güçlendirdi. Rusya ile uzun vadede hesaplaşmak gerekecek çünkü NATO’nun genişlemesini engelleyebilecek durumda” diye vurguladı.
Orban, Ukrayna’daki çatışmanın temel nedeninin de burada yattığını düşündüğünü belirterek “Ukraynalılar, hangi askerî ittifaka katılacaklarına kendilerinin karar vereceğini söylüyor, çünkü egemen bir devletiz diyorlar. Ruslar ise, ‘Sevgili dostlar, bu belki sizin kararınız olabilir ama Rusya’nın güvenlik çıkarları açısından NATO’yu sınırlarımıza yaklaştırmamamız gerekiyor. Bu nedenle, sizin egemenlik haklarınıza rağmen NATO’ya katılmanıza izin vermeyeceğiz. Aksi takdirde, Ukrayna toprakları üzerinde güvenlik bölgeleri oluştururuz,’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Macaristan Başbakanı ayrıca, 2009 yılında Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede öne sürdüğü “tarihî anlaşmazlıkları erteleyelim” teklifinin doğru bir adım olduğunu ve bunun sayesinde Rusya ile Macaristan’ın yalnızca enerji alanında değil, diğer sektörlerde de rasyonel ekonomik iş birliği kurabildiğini aktardı.
Orban daha önce Avusturya’nın eski Şansölyesi Wolfgang Schüssel ile yaptığı bir sohbette, Ukrayna için en ideal seçeneğin Rusya ile NATO arasında bir tampon bölge haline gelmesi olduğunu, aksi takdirde Ukraynalıların ülkelerini kaybedeceklerini dile getirmişti.