Vladimir Putin ve Şi Cinping, Moskova’daki görüşmelerinin ardından basın açıklaması yaparak ikili ilişkilerin gelişimi ve uluslararası iş birliği konularında bir dizi belgeye imza attı.
Taraflar arasında şu anlaşmalar yapıldı:
– Kapsamlı ortaklık ve stratejik iş birliğinin yeni dönemde daha da derinleştirilmesine dair bildiri,
– Stratejik istikrara ilişkin ortak açıklama,
– Bulaşıcı hastalıklarla mücadele alanında iş birliği hakkında mutabakat zaptı,
– Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına dair anlaşma,
– Rusya’daki “İlklerin Hareketi” ile Çin Tümgençlik Federasyonu arasında iş birliği hakkında mutabakat zaptı,
– “Roskosmos” ile Çin arasında uluslararası ay araştırma istasyonu için ay elektrik santrali kurulmasına dair iş birliği mutabakatı,
– RT televizyon kanalı ile Çin medya korporasyonu arasında iş birliği mutabakatı.
Putin’in açıklamasından öne çıkanlar:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görüşmelerin sıcak ve dostane atmosferde geçtiğini, içerikli ve verimli olduğunu belirtti. Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin kendi kendine yeterli olduğunu ve mevcut küresel koşullardan etkilenmediğini söyledi.
Putin, Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ile Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimi arasındaki entegrasyonun sürdürüleceğini, Rusya’nın Çin’in önde gelen ticaret ortaklarından biri olduğunu ifade etti. Yatırım iş birliğinin de hızla geliştiğini belirtti.
Putin, “Rusya ile Çin arasındaki dış ticaret işlemlerinin neredeyse tamamı ruble ve yuan cinsinden gerçekleştiriliyor. Bu, üçüncü ülkelerin etkisinden ve küresel piyasalardaki olumsuzluklardan korunmuş sağlam bir ticaret sistemi kurduğumuz anlamına geliyor” dedi.
Gazprom’un Çin’e sözleşme dışı ek doğalgaz tedariki sağladığını, Çinli otomotiv, mikroelektronik ve ev eşyası üreticilerinin Rusya pazarındaki varlıklarını artırdığını söyledi.
Kuzey Deniz Rotası’nın altyapı ve ticari kullanımında ilerleme kaydedildiğini vurgulayan Putin, “Sayın Şi Cinping ile birlikte Rusya-Çin ortaklığının en önemli yönlerini şahsen ve sürekli denetim altında tutuyoruz, bu ortaklığı ikili düzeyde ve uluslararası alanda güçlendirmek için gereken her şeyi yapacağız” diye konuştu.
Putin ayrıca 9 Mayıs’taki Zafer Günü geçidine Şi Cinping’in ve diğer liderlerin katılacağını, iki ülkenin faşizm karşısındaki zaferin insanlık için ortak bir değer olarak korunmasından yana olduklarını belirtti. Eylül ayında İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yılının birlikte anılacağını ve savaş kahramanlarının anılacağını söyledi.
Şi Cinping’in açıklamasından öne çıkanlar:
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rusya ile güvenilir ortak olarak stratejik iş birliğini artırmanın önemine dikkat çekti. Kremlin’de Putin ile yapılan görüşmeleri “kapsamlı ve verimli” olarak nitelendiren Şi, birçok yeni anlaşmaya ulaşıldığını ifade etti.
Çin ile Rusya’nın BM, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BRICS gibi çok taraflı yapılar içindeki koordinasyonu sürdürmesi gerektiğini söyleyen Şi, “Sayın Başkan Putin’e nazik daveti ve konukseverliği için içten teşekkür ediyorum. Gerçekten dostça ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik, önemli anlaşmalara ulaştık” dedi.
Uluslararası ortamın dalgalı yapısına rağmen Pekin ve Moskova’nın iyi komşuluk ruhuna sadık kalacağını belirten Şi, iki ülkenin küresel istikrara ve olumlu gelişmelere katkı sunduğunu kaydetti.
Ortak bildiriden satır başları:
Rusya ve Çin halklarının faşizm ve militarizme karşı verdiği mücadele, insanlık adına tarihi bir başarı olarak tanımlandı.
Moskova, Nazi Almanyası tarafından Sovyetler Birliği vatandaşlarının kitlesel öldürülmesini “Sovyet halklarının soykırımı” olarak tanımladı.
İki ülke, İkinci Dünya Savaşı’nın tarihsel gerçekliğinin korunmasında ve neo-Nazizme karşı ortak mücadelede sorumluluk taşıdıklarını vurguladı.
Moskova ve Pekin, savaş gazilerine ve cephe gerisi çalışanlarına minnetlerini bildirdi.
Sporculara yönelik ayrımcılığa karşı çıkılması, olimpik değerlerin savunulması ve adil spor ilkelerinin desteklenmesi konusunda mutabık kalındı.
ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı izlediği “çifte baskı” politikasına karşı iş birliğinin artırılması kararlaştırıldı.
ABD’nin yeni füze savunma sistemi “Altın Kubbe” programı, “derinden istikrarsızlaştırıcı” bir adım olarak nitelendirildi.
Nükleer devletler arasında gerilimin arttığı bu dönemde nükleer savaş riskinin yükseldiği uyarısı yapıldı.
Nükleer beşli devletlerin tümünün Soğuk Savaş mantığını reddetmediği ifade edildi.
Askerî ittifakların, nükleer devletlerin sınırlarına doğru genişleyerek baskı uyguladığı belirtildi. Bu genişlemenin, ileri düzey saldırı silah sistemlerinin konuşlandırılmasıyla eş zamanlı ilerlediği kaydedildi.
Rusya ve Çin, ticari uzay sistemlerinin savaşlarda üçüncü taraflara müdahale amacıyla kullanılmasını kınadı.
Ukrayna krizinin uzun vadeli çözümü için öncelikle temel nedenlerin ortadan kaldırılması ve Birleşmiş Milletler ilkelerine bağlı kalınması gerektiği vurgulandı.