Rusya’nın nüfusu, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana ilk kez geçen yıl 1 milyondan fazla azaldı.
Rusya Federal İstatistik Servisi (Rosstat) tarafından açıklanan verilere göre, ülkedeki ölüm oranı 2021’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 15,1 arttı ve 2 milyon 440 bin kişi hayatını kaybetti.
Doğum sayısının yüzde 2,3 azalarak 1 milyon 400 bine düştüğü ülkede nüfus, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana ilk kez geçen yıl 1 milyon 40 bin azaldı.
Rusya’nın nüfusu 2021 sonu itibarıyla 145,5 milyon kişiye gerilerken, ülkedeki evliliklerin sayısı geçen yıl 2020’e kıyasla 923 binden 770 bine düştü, boşanma sayıları ise 564 binden 644 bine yükseldi.
Rusya’da resmi rakamlara göre, COVID-19 salgını nedeniyle bugüne kadar 330 bin 111 kişi hayatını kaybetti.
Uzmanlar, Rusya’ya yönelik göçmen akışının da azaldığını, bu durumun ülkede uzun süredir düşük seviyede olan doğum oranlarıyla birleştiğinde yeni bir demografik soruna daha yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Putin: Nüfusumuz 500 milyon olabilirdi
Geçtiğimiz yılı eylül ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eğitim ve öğretim yılı başlangıcı sebebiyle Ulusal Okyanus Çocuk Merkezi’nde öğrencilerle gerçekleştirdiği toplantıda, 20.yüzyılda ülkenin iki kez parçalandığını hatırlatarak, “Bu olaylar yaşanmasaydı belki de Rusya nüfusu şimdi 500 milyon kişiye ulaşabilirdi” diye konuşmuştu.
Geçen yüzyılda Rus devletinin iki kez çöktüğüne dikkat çeken Rus lider, 1917 devriminden sonra Rusya İmparatorluğu’nun varlığının sona erdirildiğini belirterek, “Rusya devasa topraklarını kaybetti, yavaş yavaş toparlandı faka daha sonra Sovyetler Birliği’nin çöküşünü yaşadı” ifadelerini kullandı.
“Bu dramatik olayları tetikleyen nedenleri dikkatlice analiz etmeliyiz. Bunlar olmasaydı, farklı bir ülkeye sahip olurduk” diyen Putin, birçok uzmanın bu gelişmelerin yaşanmaması durumunda Rusya nüfusunun 500 milyon olacağını söylediğini aktardı.
Şu anda ise Rusya nüfusunun yaklaşık 146 milyon kişi olduğunu kaydeden Devlet Başkanı, ülkenin nüfusundaki artışın devletin toplam gücüne de etki ettiğini vurgulayarak “Nüfus artışı, gelişme, varoluş ve refah için giderek daha güçlü bir temel yaratır” diye konuştu.