Vladimir Putin, Rus Sanayici ve Girişimciler Birliği (RSPP) kongresinde konuştu ve Moskova’ya yönelik yaptırımların hafifletilip hafifletilmeyeceği, özelleştirme sürecinin geleceği ve batılı şirketlerin geri dönüş ihtimali hakkında değerlendirmelerde bulundu. Rusya Devlet Başkanı’nın öne çıkan açıklamaları şunlar:

Eşi Benzeri Görülmemiş Yaptırımlar

Rusya’ya yönelik 28 bin 595 yaptırım kararı uygulandığını belirten Putin, bu yaptırımların sadece geçici önlemler olmadığını, Rusya’ya yönelik sistematik ve stratejik bir baskı aracı olarak kullanıldığını ifade etti.

Putin, “Uluslararası konjonktür ne olursa olsun, rakiplerimizin amacının her zaman ülkemizi dizginlemek, ekonomik ve teknolojik potansiyelimizi zayıflatmak olduğunu görüyoruz.” dedi.

Putin, artık dünya çapında serbest sermaye akışı ve tam ödeme özgürlüğü beklemenin mümkün olmadığını vurguladı. Ancak, Rus şirketlerinin bu yeni ekonomik düzene hızla adapte olduğunu ve batılı firmaların ayrılışını avantaja çevirerek ekonomide başarılı sonuçlar elde ettiğini belirtti.

Batılı Şirketlerin Geri Dönüşü

Moskova’nın batılı şirketleri pazardan çıkmaya zorlamadığını belirten Putin, ayrılma kararlarının bu şirketlerin kendi tercihleri olduğunu ifade etti. Ancak bazı batılı firmaların geri dönme isteğinde olduğunu bildiklerini de söyledi.

Rusya Devlet Başkanı, “Rus şirketlerinin, işletmelerinin ve çalışanlarının çıkarları her zaman önceliğimiz olacak. Bu nedenle, yabancı şirketlerin dönüşüne ayrıcalık tanımayacağız, rekabet şartları içinde değerlendirilecekler.” ifadelerini kullandı.

Putin, Rusya’nın güvenilir ortaklarla işbirliğini güçlendirmeye devam edeceğini ve batılı şirketlerin ayrılmasıyla oluşan boşluğu verimli bir şekilde doldurduğunu vurguladı.

Özelleştirme Süreci

Putin, özelleştirme konusunun halen çözülmesi gereken yapısal sorunlar içerdiğini belirtti. Bu süreçte iyi niyetli yatırımcıların haklarının korunması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Özelleştirme süreciyle ilgili sistematik sorunlarımız var. Sürekli gecikmeler yaşanıyor ve bu konunun nihai çözümünü kendi içimizde bulmalıyız.”