spot_img
0.7 C
Moskova
spot_img
Ana SayfaGündemMedvedev: ABD, Rusya'ya "vekaleten savaş" ilan etmiş durumda

Medvedev: ABD, Rusya’ya “vekaleten savaş” ilan etmiş durumda

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, El Cezire televizyon kanalına verdiği demecinde, ABD’nin Kiev rejimine yoğun bir şekilde silah tedarik ederek Rusya’ya karşı “vekaleten savaş” ilan ettiğini belirtirken, orada son Ukraynalıya kadar savaşmak için militarist bir çılgınlık sürdürdüğünü vurguladı.

Rusya’nın özel askeri operasyonuna yanıt olarak Amerika Birleşik Devletleri liderliğindeki NATO ülkelerinin Ukrayna’ya büyük miktarda silah tedarik ederek Ukraynalılar üzerinden Rusya ile savaştığını vurgulayan Medvedev, “Dedikleri gibi Rusya’ya karşı son Ukraynalıya kadar savaşmak amacıyla orada militarist ruh halini silah sevkiyatları ve propaganda ile sürdürmek için mümkün olan her şekilde çalışıyorlar” diye konuştu.

Rusya’ya karşı sürdürülen bu mücadelede Ukrayna’yı kullanan ABD ve Avrupa’daki müttefiklerinin çıkarlarının zarar görmediğini de sözlerine ekleyen Medvedev, şu ana kadar altı milyon insanın zaten Ukrayna’yı terk ettiğini, ABD’nin talimatıyla gerilime destek veren Avrupa ülkelerinin şimdi mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını aktardı.

Askeri operasyon kaçınılmazdı

Medvedev, Ukrayna ile ilgili durumda barışçıl bir senaryonun mümkün olmasına rağmen, kolektif Batı’nın Rusya’nın çağrılarına cevap vermediğini hatırlatırken, NATO’nun saldırganlığının Rusya’nın Ukrayna ile anlaşmasına bile izin vermediğini ifade etti.

“2014 olaylarını ve kağıt üzerinde kalan Minsk anlaşmalarını hatırlayın” diyen Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, Minsk anlaşmalarının gerçekleşmemesinde büyük rolün aslında bakış açılarını Ukrayna’ya empoze eden ABD ve yönettiği Kuzey Atlantik İttifakı olduğunu, bir bütün olarak NATO’nun saldırganlığını sürdürmemesi durumunda Ukrayna ile anlaşmanın mümkün olduğunu kaydetti.

Rusya’nın NATO’nun genişlemesi konusunda endişelenmesinde şaşılacak bir durum olmadığını belirten Medvedev, konuşmalarına şu şekilde devam etti:

“Moskova, Washington’a güvenlik garantileri konusunda tekliflerini gönderdiğinde bir cevap alamadı bile. NATO’nun Rusya’ya doğru genişlemesi bizim için doğrudan ve açık bir tehdit. Hemen yanımızda yabancı üslerin varlığı, Rusya sınırlarındaki NATO üsleri ve füze sistemlerinin konuşlandırılacağı tartışmaları, bizim güvenlik garantisi teklifimizde kesinlikle ülkemiz için kabul edilemez bir tehdit niteliği taşıyor. Bunu defalarca konuştuk. Sürekli diyalog isteğimizi Batı ülkeleriyle paylaştık. Ancak bizi dinlemek istemediler. Daha sonrasında askeri operasyonla ilgili nihai kararların alınmasını etkileyen son damla, Kiev rejiminin nükleer silahlara yeniden sahip olma arzusunu ilan etmesi oldu.”

Medvedev, böyle durumlarda Rusya’nın kendisine gerekli güvenlik seviyesini sağlaması gerektiğini vurgularken, bu yüzden Rus liderin (Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin) özel askeri operasyon düzenlemeye karar verdiğini, Özel harekatın belirli amaçlarla sınırlı olmasıyla işgal ve savaştan farklı olduğunun altını çizdi.

Askeri operasyonda Rusya’nın Ukrayna’yı askersizleştirmeye ve askeri teçhizat ve tesislerini imha etmeye odaklandığını kaydeden Medvedev, Rus Silahlı Kuvvetlerinin bölgede hedefleri sınırlı bir askeri operasyon yürüttüğünü tekrarladı.

Askeri operasyonun temel hedefleri arasında Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin korunmasıyla birlikte Ukrayna’nın Nazilerden arındırılması olduğunu söyleyen Güvenlik Konseyi Bakan Yardımcısı, sınırlı hedeflere sahip olan operasyonda bu nedenle yüksek hassasiyetli silahların kullanıldığını hatırlattı.

Medvedev, “Askeri tesisler imha ediliyor. Rus birlikleri, adım adım ülkeyi Nazilerden arındırırken, mümkün olduğu kadar sivil nesnelere zarar vermemek için büyük dikkat gösteriyor” diye konuşurken, Rus Silahlı Kuvvetlerinin sadece Ukrayna askerlerine karşı mücadele ettiğini, bu nedenle Rusya’nın ‘askeri operasyon’ tabiri kullandığını vurguladı.

Donbass’ın geleceği hakkında

Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, Rusya’nın Donbass sakinlerinin Rusya topraklarına katılımla ilgili iradesini dikkatle analiz ederek anayasasına uygun kararlar alacağını belirtirken, “Elbette bölge sakinlerinin güvenlik korkularını ve iradelerini yok saymak mümkün değil. Ancak bu tür konuları dikkate almak için her şeyin yasal olarak formüle edilmesi ve sonlandırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kırım’ı örnek veren Medvedev, Kırım halkının iradesinin resmi olarak gerçekleştirilen referandum yoluyla tezahür ettiğini ve bu nedenle Rusya’nın bu bölgeyi Birleşmiş Milletler şartlarına uygun bir şekilde topraklarına aldığını hatırlattı.

Nükleer savaş mümkün mü?

Medvedev, dünyada Rusya dahil kimsenin nükleer bir savaş istemediğini söylerken, ancak bunun imkansızlığından bahsetmenin de bir hata olduğuna vurgu yaparak, “Görüyorsunuz ki imkansız dedikleri birçok şey gerçek olabiliyor. Üstelik nükleer silahlar insanlık tarihinde zaten kullanıldı. Burada en önemli şey, ülkelerin aldığı kararlarda soğukkanlılık, sağduyu ve gerçekçiliğin göz önünde bulundurulması gerektiğidir. Rusya’nın böyle bir saldırıya maruz kalması, kritik altyapısına saldırı olması veya konvansiyonel silahlarla vurulması halinde Rusya’nın güvenlik doktrini gereği nükleer saldırıya karşılık verilecektir” dedi.

Öte yandan nükleer savaş tartışmalarının çocuk oyuncağı olmadığına da işaret eden Medvedev, bunun insanlığın sonu olacağını, bu nedenle aklı başında bireylerin nükleer bir savaş istememesinin çok doğal olduğunu ifade etti.

NATO’nun genişlemesi hakkında

Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Rusya için Ukrayna’nın ittifaka üyelik arzusundan daha az tehdit oluşturduğunu vurgularken, yine de NATO’nun genişlemesinin her zaman bir tehdit unsuru olduğunu ve ittifakın gezegenin her yerinde kendi iradesini dikte etmeye çalıştığını aktardı.

“Fakat İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girişinden bahsedecek olursak, her halükârda, daha önce açıklanan konfigürasyondaki üyelikleri, ülkemiz için Ukrayna’nın oraya girmesinden daha az tehdit oluşturuyor” diyen Medvedev, ancak Ukrayna ile ilgili durumun farklı olduğunu kaydetti.

Rusya’ya düşman Kiev rejiminin zaten Rusya’ya karşı kurulmuş olan NATO’ya üyeliğinin, nükleer potansiyele sahip ittifak ile Rusya’yı savaşa sürükleyeceğinin altını çizen Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, ifadelerini “NATO üyesi ve tamamen Rus karşıtı milliyetçilerin yönettiği Ukrayna’nın büyükleri tarafından kışkırtılması ile Rusya’ya bağlı Kırım’a saldıracağını bir düşünün. Bu, NATO ile Rusya arasında doğrudan bir savaşa yol açacaktır” diyerek sonlandırdı.

spot_img

Kızıl Meydan nerede ? Kızıl Meydan adı nereden gelir?

Kızıl Meydan nerede ? Kızıl Meydan adı nereden gelir? Tarihe damga vurmuş olan Kızıl Meydan, Rusya’nın başkenti Moskova’nın da temellerinin atıldığı önemli bir yerdir. Meydan,...
spot_img
spot_img

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

www.antyapi.com.trspot_img

Gözden Kaçmasın

spot_img
spot_img
faizsiz kredi
gaziantep escort ataşehir escort bayan malatya bayan escort