spot_img
12.6 C
Moskova
spot_img
Ana SayfaGündemPatrushev: ABD'nin Ukrayna politikası, ülkeyi parçalara ayıracak

Patrushev: ABD’nin Ukrayna politikası, ülkeyi parçalara ayıracak

Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patrushev, Rossiyskaya Gazeta’ya verdiği röportajda, ABD ve kontrolü altındaki Kiev rejiminin izlediği politikanın Ukrayna’nın birkaç devlete bölünmesiyle sonuçlanacağını söyledi.

ABD’nin Rusya’ya karşı kullanmak istediği Ukrayna’yı kendi tarafına çekmek için hiçbir zaman olumlu temelleri göz önünde bulundurmadığını belirten Patrushev, “Orada Rusya’ya karşı yalnızca Nazizmi ve nefreti kullanarak Ukrayna’yı kendi taraflarına çekme politikası uygulamaya çalıştılar. Ancak bu şekilde Ukrayna’yı da bölüyorlar” diye konuştu.

ABD’nin 2014 yılındaki Meydan olaylarından önce Ukrayna’da faaliyet gösterdiğini aktaran Patrushev, Amerikalıların Rusya’yı bastırma girişimlerinde alaycı bir şekilde Kiev’deki yandaşlarını kullanarak aslında tek bir halkı bölmeye çalıştıklarının altını çizdi.

“Ukraynalıları kendi tarafına çekmek için herhangi bir olumlu temel bulamayan Washington, 2014 darbesinden çok önce Ukraynalılara milletlerinin münhasırlığını ve farklı olduğunu aşılarken, Rus olan her şeye karşı nefret etmelerini sağladı” diyen Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri, ancak tarihin nefretin asla ulusal birlik için güvenilir bir temel taşı olmayacağını öğrettiğini de ekledi.

Bugün Ukrayna halkını birleştiren tek ortak noktanın giderek milliyetçi taburların vahşetinden duyulan korku olmaya başladığını gözlemlediklerini kaydeden Patrushev, “Bu nedenle Batı’nın ve kontrolü altındaki Kiev rejiminin politikası sonucu Ukrayna’nın birkaç parçaya bölünmesi tehdidi var” ifadelerini kullandı.

Patrushev, bir bütün olarak hem geçmiş yıllarda hem de bugün dünyadaki krizlerin trajik senaryolarının tek kutuplu dünyanın çöküşüne direnerek hegemonyasını pekiştirme arzusuna sahip olan Washington tarafından dayatıldığını vurgularken, “Batı, neredeyse Eylül 1939’a kadar Nazi rejiminin tehlikesini reddetti. 1938’de Time dergisi Hitler’i Yılın Adamı olarak tanıdı. 1930’larda Batı Almanya’da faşizmin oluşumuna ve büyümesine yalnızca inkar etmekle kalmadı, aktif olarak katkıda bulundu. Savaştan sonra Batılı tarihçiler, Hitler’in savaş ekonomisinin yaratılmasına ana katkıyı yaptığı iddia edilen Alman sanayicileri hakkında bir efsane yarattı. Hatta bazı Amerikan şirketleri 1943’e kadar, yani savaştaki belirleyici dönüm noktasına kadar Nazilerle işbirliği yaptı. Şimdiki durum da eskilerle benzerlik taşıyor” dedi.

Amerikan ve Avrupalı askeri-sanayi kompleksinin mevcut durumdan dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayan Patrushev, Ukrayna’daki kriz sayesinde silah siparişlerinin keskin biçimde arttığını, askeri operasyonun hızla tamamlanması ve her taraftan kayıpların en aza indirilmesi ile ilgilenen Rusya’nın aksine, Batı’nın bu savaşı son Ukraynalıya kadar sürdürmekteki kararlılığının da şaşırtıcı olmadığını söyledi.

Hedefimiz, Batı’nın çabalarıyla oluşturulan Neo-Nazizm’in dayanaklarını sınırlarımızda yıkmaktır

Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri, Rusya’nın operasyonun temel amaçlarından biri olarak belirlediği “silahsızlanma” ihtiyacının, ABD tarafından silahlara doymuş Ukrayna’nın nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların geliştirilmesi ve kullanımı da dahil olmak üzere Rusya için bir tehdit oluşturmasından kaynaklanmakta olduğunun da altını çizerken ABD’nin Nazileri destekleyerek yaptığı silah yardımlarının daha sonra Avrupa ülkelerinde de hissedileceğine emin olduğunu aktardı.

Patrushev, Ukrayna’daki faşist oluşumlara gözünü kapayan Avrupa’nın Ukrayna’dan gelen göçmenlerle birlikte Neo-Nazi görüşlerle beslenen suçlulara da ev sahipliği yapmaya başladığını belirtirken, “Bu Nazilerin çoğu, Kiev rejimi tarafından şu veya bu şekilde cezaevinden salıverilenler. Bu, Avrupa’da Nazi fikirlerinin yeniden canlanmasına, gruplaşmalara ve çok uzun zaman önce imkansız olarak kabul edilen tezahürlere yol açacaktır. Hitler’in Avrupalı ​​hayranlarıyla şimdiden ortak bir dil bulmuş olan on binlerce eğitimli ve savaş tecrübesine sahip Ukraynalı radikal tarafından körüklenen aşırı sağ duyguların büyümesi de dışlanamaz. Sonuç olarak bu tehdit, Avrupa’nın güvenliği için çok önemli bir hale gelecektir” ifadelerini kullandı.

spot_img

Sankt-Peterburg ( Saint Petersburg, St. Petersburg , Leningrad )

Rusya’nın en büyük ikinci şehri olan Sankt-Peterburg defalarca isim değiştirmiş Saint Petersburg, St. Petersburg , Leningrad ve Petrograd  isimlerini kullanmış Rusça ismi ise Санкт-Петербург.Rusya’nın...
spot_img
spot_img

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

www.antyapi.com.trspot_img

Gözden Kaçmasın

spot_img
spot_img
faizsiz kredi
gaziantep escort ataşehir escort bayan malatya bayan escort