Rusya ve Ukrayna arasındaki yükselen gerilimde başrolü oynayan ABD basını, olası bir savaş durumunda NATO ile Rusya arasındaki silahlı kuvvetleri karşılaştırdı.
ABD’li askeri uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen Rusya-NATO askeri gücü değerlendirmelerinin sonuçları hayal kırıklığı yaratırken, yüksek rütbeli ABD askeri kaynakların kesin olarak NATO’nun kara kuvvetlerini havadan tam olarak koruyamayacağını düşündüğü, Rus ordusunun alçak irtifalarda yadsınamaz avantajları olduğunu bildiği vurgulandı.
Ukrayna çevresindeki krizin Kuzey Atlantik bloğunu harekete geçirdiğini vurgulayan ABD basını, NATO uçaklarının Rusya sınırları boyunca daha sık uçtuğunu, aynı zamanda Avrupa’da yeni çok uluslu savaş grupları oluşturularak askeri altyapının iyileştirildiğini de aktarırken, NATO’nun çok sayıda tatbikat yaparak ordusunu taktik olarak geliştirmeyi, dil engelini aşmayı ve tek bir varlık olarak nasıl hareket edeceğini öğrenme çabasını gizlemediğinin altını çizdi.
Avrupa ve Afrika’daki ABD Hava Kuvvetleri’nde görev yapan General Jeffrey Harrigan’a göre, Amerikalılar ortaklarla hava ateşi desteği organizasyonu (Close Air Support, CAS) üzerinde çalışmak için büyük bir şansa sahipken, farklı ülkelerden uçuş kontrolörleri, kara kuvvetlerini koruyacak ortak bir havacılık grubunu beraberce yönetmek için eğitim alıyor.
Harrigan, “Avrupalı meslektaşlarımızla sürekli temas halindeyiz. Ateş gücümüzü herhangi bir tehdide karşı yeterli, ancak temelde yeni bir düzeye getirmemiz gerekiyor” diye konuşurken, bununla birlikte, ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın özel programlar bölümünün başkanı Maximilian Bremer, kara birimleri için güvenilir hava koruması düzenlemenin çok zor olacağına inanıyor.
Bremer, en azından üç bin metreye kadar olan irtifalarda bu kademelerde A-10 saldırı uçakları ve saldırı helikopterlerinin uçabileceğini belirtirken, “Rusların mükemmel hava savunma sistemleri, özellikle orta ve kısa menzilde büyük bir avantaj sağlıyor. Tor, Buk, Pantsir, Tunguska sistemlerini ve Willow gibi taşınabilir hava savunma sistemlerini kastediyorum. Sonuç olarak hava kuvvetlerimiz sürekli tehdit altında olacaktır. Bu da hem malzeme hem de personel olarak kayıplara neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
Albay Bremer, Amerika Birleşik Devletleri’nin yeterince etkili karşı önlemlere sahip olmadığını kabul ederken, güçlü hava savunma sistemine sahip olan Rusya karşısında saldırı uçakları ve helikopterlerle birlikte beşinci nesil F-35 avcı uçaklarını kullanmanın çok riskli olduğunu, sonuçta yalnızca yüksek irtifalardaki uçakların faaliyet gösterebileceğini vurgularken, “Bunun gibi yüksek irtifada uçabilen savaş ve bombardıman uçakları son derece pahalı uçaklar olduğundan sayıları çok azdır” diye konuştu.
Topçu ve drone’ların gücü
Bremer, etkili hava savunmasına ek olarak Rus ordusunun başka bir kozunun topçu kuvvetleri olduğunu işaret ederken, son yıllarda NATO’nun öncelikle hava kuvvetlerine bel bağladığını hatırlattı.
“Olası rakiplerin ciddi hava savunması olmayan ülkeler olduğu göz önüne alındığında, sakıncalı rejimler neredeyse kayıpsız bir şekilde bombalanabiliyordu. Ancak Rusya ile bu işe yaramaz. Bu, sahada yüz yüze savaşmak zorunda kalacağımız anlamına geliyor” diyen Albay, topçuların Rus kara kuvvetlerinin önemli bir unsuru olduğunu, herhangi bir NATO devletinden daha fazla silahları ve çoklu roketatarları olduğunu vurguladı.
Bremer, Rus ordusunun topçu eğitimi ve teknolojisini geliştirirken Batı ordularının ise topçu sınıfı envanterini hurdaya gönderdiğini itiraf ederken, “Sonuç, neredeyse ittifakın ordularında ağır topçu silahlarının tamamen yokluğu olarak açıklanabilir. Açıkça anlaşılmalıdır ki olası bir çatışmanın ilk aşamasında Rus ordusu neredeyse yenilmez kalarak birliklerimize ateş edebilecek” dedi.
Aynı zamanda, topçu sınıfının son yıllarda niteliksel ve niceliksel bir sıçrama yapan insansız keşif uçakları ve drone’lar ile yakın işbirliği içinde çalıştığının da altını çizen Bremer, Rusların onu Suriye’deki gerçek savaş operasyonlarında test etme konusunda iyi bir iş çıkardıklarını da sözlerine ekledi.
Rus askeri uzmanı Aleksey Leonkov, Rusya’nın İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) Suriye’de 16 binden fazla sorti yaptığını belirtirken, Kara kuvvetleriyle birlikte tek bir keşif ve ateş devresine entegre edildiklerini vurgulayarak, “Bu entegrasyonla İHA’lar belirledikleri nesneleri Kara Kuvvetleri Keşif, Komuta ve İletişim Kompleksi’ne (KRUS) bildiriyor. Nesnelerin koordinatları operatörlere bilgi gönderen drone’a iletiliyor. Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), savaş uçakları ve topçu birlikleri de aldıkları koordinatlarla saldırı gerçekleştiriyor. Taktikler sürekli geliştiriliyor. Bugün topçu sınıfı ve diğer Rus kara birliklerinde yaklaşık dört bin farklı İHA bulunmakta” diye konuştu.
İHA’lara karşı silahlar etkisiz
ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı Albayı Bremer, Rusya’nın alçak irtifalarda küçük insansız hava araçları kullanmayı öğrendiğini de sözlerine eklerken, Pentagon’un İHA karşıtı silahlar geliştirmek için milyarlarca dolar harcadığını, ancak testlerde bu sistemlerin küçük hedeflerin yüzde 60’ından fazlasını tespit edemediğinin görüldüğünü aktardı.
Uzman, Pentagon’un en büyük korkusunun radarda neredeyse görünmez olan tek kullanımlık “Kamikaze” drone’ları olduğunu da söylerken, NATO’nun bu tür İHA’lara karşı tamamen savunmasız olduğunu da açıkladı.
Leonkov, havada dolaşabilen askeri gücün büyük bir avantaj olduğuna vurgu yaparken, bu tür güçleri tespit etmenin ve imha etmenin zor olduğunu söyledi.
“İHA ve SİHA’lar pek çok durum için vazgeçilmezler. Örneğin, düşman hattında farkedilmeden uçarak yer belirleyen bir drone, topçulara koordinatları ileterek anında tepki verilebilmesini sağlıyor. Aynı zamanda ortalıkta dolaşan silahlı drone’lar izlenemiyor. Nispeten kısa bir menzile sahip olsalar da çok etkili ve yüksek hassasiyetli bir silah gücüdür” ifadelerini kullandı.
Genel olarak, Bremer, NATO’nun Rusya’nın avantajlarını etkisiz hale getirmek için fazla seçeneği olmadığı sonucuna varırken, NATO’nun öncelikle başta ağır silahlar ve büyük kalibreli MLRS aracılığıyla ordusunun topçu yeteneklerini mümkün olan en kısa sürede geliştirmesinin gerektiğinin altını çiziyor.
Ayrıca mümkün olduğu kadar çok sayıda düşük maliyetli, küçük boyutlu drone sahibi olmanın önemli olduğuna işaret eden askeri uzman, son olarak küçük İHA, SİHA ve benzeri askeri drone’ların imhası için gelecek vaat eden kısa menzilli hava savunma sistemlerinin geliştirilmesinin de hızlandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Yakın zamanda dünya ülkelerinin askeri güçlerine ilişkin analitik veri tabanları hazırlayan Global Firepower Kuruluşu (GFP), Rusya ile Ukrayna’yı karşılaştırmıştı.
Ukrayna ordusunun ülkesini savunmaya hazır olduğunu, Rusya’nın ise güçlü bir ordunun yanı sıra nükleer silahlara sahip olduğunun altını çiziyor.
GFP verilerine atıfta bulunan askeri analistler, Ukrayna ordusunun 2014’e kıyasla daha güçlü ve hazırlıklı olduğu görüşünde birleşirken, öte yandan Rus askeri envanterinin genişliğine de dikkat çekiyor.
Ukrayna’nın askeri harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılasına oranı 2021’de 5,9 milyar dolarla yüzde 4,1 seviyesinde gerçekleşti.
Rusya’nın ise ordusu için yaptığı harcamaların 2021’de gayrisafi yurt içi hasılasına oranı 61,7 milyar dolarla yüzde 4,3 seviyesindeydi.
Rusya’nın hava ve karada önemli üstünlüğü var
Rus ordusunun, 850 bin aktif askeri personeli, 250 bin rezerv personeli ve 200 bin de paramiliter kuvveti bulunurken, Ukrayna ordusunun 250 bin aktif askeri personeli, 250 bin rezerv personeli ve 50 bin de paramiliter kuvveti var.
Kara kuvvetleri anlamında da Rusya 12 bin 420 tank, 30 bin 122 zırhlı araç, 6 bin 574 kundağı motorlu topçu, 7 bin 571 çekili topçu ve 3 bin 391 mobil roketatar ile Ukrayna’ya karşı üstünlüğe sahip.
Rus hava kuvvetlerinde 772 savaş uçağı, 739 saldırı uçağı ve 2 binden fazla helikopter bulunurken, Ukrayna’ya ait 69 savaş uçağı, 29 saldırı uçağı ve yaklaşık 60 helikopter var.
Rusya, 1 uçak gemisi, 15 muhrip, 70 denizaltı ve 11 fırkateynle, muhrip veya denizaltısı bulunmayan, sadece bir firkateyne sahip Ukrayna’ya karşı bu alanda da üstünlük kuruyor.
Rus yetkililerin vurguladığı önemli bir unsur da sahip oldukları nükleer başlık sayıları. Rus nükleer cephaneliğinde, 1600 adedi balistik füze ve stratejik bombardıman uçaklarına yerleştirilmek üzere 4 bin 490 savaş başlığı olduğu tahmin ediliyor.
