İlk proje benden olsun

0
718

100 milyar dolar ticaret hacmi yakalanır mı?” diye herkese soruyorum. Çok farklı formüller ile de karşılaşıyorum ancak ayakları yere basan bir proje ile ne Rusya tarafından ne de Türkiye tarafından karşılaşmadım.

Her iki ülkenin siyasi iradesi bu hedefi ortaya koymasının üzerinden tam 11 yıl geçti. Bu cümleyi ilk duyduğumda 2010 Ocak ayıydı. Hem Erdoğan hem de Putin o dönem Başbakan görevlerindeydiler. Görüşme Yeni Arbat caddesindeki Başbakanlık Konutu’nda gerçekleşmişti.  Konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan açmış, ikili ilişkilerin gelişmesi yönünde her iki tarafta da olumlu irade bulunduğunu belirterek, iki ülke arasında ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşacağına inandığını söylemişti. Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Putin de eliyle kameralarımıza 5 işareti yaparak, önümüzdeki 5 yılda bu hedefe ulaşılacağını ifade etmişti. Tabi üzerinden global krizler, ikili ilişkilerde yaşanan gerginlikler derken bugünlere kadar geldi.

Söylem olarak hep duyuyorum ancak nasıl olacağı ile ilgili kimsenin bir proje geliştirildiğini görmedim. Belki birilerine ilham olur diye izninizle ben bir başlangıç yapmış olayım…

Öncelikle bu ticaret hacminin o rakamlara çıkması için mevcut ticaret şeklinin mutlaka değişmesi gerekir. Türkiye’nin Rusya’dan alabilecekleri zaten belli ve orada yapılabilecek pek bir şey yok. Ancak Rusya’nın Türkiye’den alabileceklerinin sınırı yok. Ama bunu Ruslar bilmiyor. Çünkü biz bu potansiyelimizi gösteremiyoruz.

Her yıl Devlet, ticareti desteklemek adına milyarlarca lira harcıyor. Fuar destekleri, kira destekleri ve tanıtım destekleri gibi. Bu harcanan rakamların çok az bir kısmı ile Çinlilerin yaptığı Aliexpress tarzı bir platform ile ticaret hacmini anında katlarsınız. Artık herkes elindeki cep telefonları ile çarşı-pazar gezmeden, fiziksel paraya dokunmadan alışveriş yapıyor. Hele ki Rusya’nın kendi içerisinde çevrim içi platformlar var ki sadece oranın altında bile Türk markaları başlığını açtırsanız yeter.

Ama yapılacak bir uygulama çok daha başarılı sonuç verecektir. Düşünün Rusların yerli ödeme kartı MİR zaten Türkiye’de kullanılabiliyor. Yerel para birimleri ile ticaret konusundaki irade de ortada. Geriye sadece Rusya’da sosyal medyadan televizyon kanallarına her yerde bu uygulamayı Rus ünlüler ve fenomenler ile tanıtmaya kalıyor. Sonrasında ise Konya’daki üreticiden tutun, Tokat’a, Şırnak’a Türkiye’nin dört bir köşesindeki üretici malını Rusya’ya satabilecek. Hele ki gümrük işlemleri bile birkaç online dokunuşla çözülebilecek basitliğe gelmişken…

Geçenlerde Gazetem ofisimize bir genç arkadaş geldi. Rusya’daki çevrim içi bir platformda hiç Rusça bilmeden Türkiye’den birçok şeyi sattığını söyledi. Nasıl yaptığını sorduğumda Çevrimiçi platformda bir mağaza açtığını, ürün fotoğraf ve açıklamalarını mağazada sergilediğini, sipariş geldiğinde ise gidip Türkiye’deki herhangi bir marketten ürünü alıp güzelce paketleyerek kargoya verdiğini ve en fazla bir haftada Rusya’daki müşterinin kapısına ulaştığını söyledi. Üretici olmadığını hatta depo bile tutmadığını söyledi.

Varın siz düşünün gerisini… Dediğim gibi ben ilk adımı atmış olayım.