Ulusal Kredi Geçmişi Bürosu (NBKI) tarafından yapılan araştırmaların sonuçları, 2021’in ilk yarısında kredi almaya karar veren Rus vatandaşlarının ortalama aylık maaşının 28 bin ruble olduğunu gösterdi.

Araştırmayla ilgili konuşan NBKI Pazarlama Müdürü Aleksey Volkov, bu miktarın kredi başvurusu yapan Rusların kredi kurumuyla paylaştığı aylı düzenli geliri anlamına geldiğini belirtirken, rahat bir kredi geri ödemesi için vatandaşların aylık ödeme miktarını elde ettikleri aylık gelirle ilişkilendirerek borç yükü göstergesini hesaplaması ve kalan bütçesinin geçim için yeterli olduğundan emin olması gerektiği konusunda uyardı.

PSB Bank Perakende Risk Departmanı Direktörü Yevgeny Ivanov, büyük kredi kuruluşlarının Rus vatandaşlarının kredi geçmişindeki mikro kredi sicillerini “potansiyel risk” olarak değerlendirdiklerini açıklarken, kredi geçmişinde bir veya iki mikro kredisi olan banka müşterilerinin  alacakları kredileri ödememe riski bulunduğunu belirtti.

Büyük bankalara göre daha önce mikro kredi alan banka müşterilerinin, daha önce hiç mikro kredi almayan müşterilere göre iki kat daha fazla risk teşkil ettiğini vurgulayan uzman, üç veya daha fazla mikro kredi kullanan başvuru sahiplerinin almak istedikleri kredileri geç ödeme olasılığının arttığını, büyük bankaların bu kategorideki müşterileri riskli gördüğünü sözlerine ekledi.

Daha önce Ulusal Kredi Geçmişi Bürosu (NBKI), Rusya’daki bankalar tarafından verilen her dört tüketici kredisinden birinin vadesinin üç aydan fazla geciktiğini açıklamıştı.

Bu yılın haziran ayında Rusların bankalardan aldığı tüketici kredilerinin yüzde 25’inin vadesinde en az üç ay gecikme kaydedildiği ifade edilen NBKI raporunda, temmuz ayında bu oranların yüzde 24,7 olduğu belirtildi.

Uzmanlar, 2020 yılının haziran ayında vadesi geçmiş tüketici kredileri oranının yüzde 21,1 olduğunu, temmuzda ise yükselerek yüzde 22,5’e ulaştığını açıklarken, ülkede vadesi geçen tüketici kredilerinde en son ulaşılan zirvenin yüzde 23,5 oranlarıyla aralık 2015’te kaydedildiğini aktardı.

Uzmanlar, vadesi geçen tüketici kredilerindeki artışı bankaların teminatsız kredi hacimlerini artırmasına bağlarken, ülkedeki riskli kredi sayılarının büyümeye devam edeceğinin altını çiziyor.