Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, doların hem Rusya hem de küresel piyasalardaki rolünün önemli olduğunu belirtirken, ancak zamanla Amerikan para birimine olan ilginin azalacağını öne sürdü.

Nabiullina, Merkez Bankası’nın altın ve döviz rezervlerinin yapısına ilişkin bilgileri düzenli olarak açıkladıklarını belirttiği konuşmasında, doların sadece Ulusal Varlık Fonu aracılığıyla değil, genel olarak altın ve döviz rezervlerinde de düştüğünü söylerken, 2018 yılında altın ve döviz rezervlerinin yapısının önemli ölçüde değişim gösterdiğini, Rusya’nın ekonomik, finansal, jeopolitik ve yaptırım riskleri nedeniyle dolar bağımlılığını azalttığını vurguladı.

Doların popülerliğinin Euro da dahil olmak üzere diğer para birimlerinin yanında azalacağını ifade eden Nabiullina, “Dolar dışı ticaret işlemlerinin payı zaten artıyor. Bu durum döviz piyasalarındaki talep yapısını kademeli olarak etkileyecektir. Sadece Rusya’da değil, dünyanın tüm bölgelerinde dolara alternatif para birimleriyle ticaret eğilimi kaydediliyor. Ancak bu sürecin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi olası değil, çünkü dolardan tamamen bağımsızlık birdenbire gerçekleşemiyor. Bu süreç uzun yıllar ve diğer rezerv para birimlerine güvenmeyi gerektirir” şeklinde konuştu.

Uzun zamandır ülke ekonomisini dolara olan bağımlılığından kurtarmaya çalışan Rusya Maliye Bakanlığı, bu yılın temmuz ayında Ulusal Refah Fonu’nda dolar varlıklarının payının sıfıra indirildiğini bildirmişti.

Rusya Maliye Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ulusal Refah Fonu yapısında planlanan değişikliklerin tamamlandığı belirtildi.

 Bu kapsamda, Euro ve yuanın fondaki payının artırıldığı bildirilen açıklamada, “Fonda dolar varlıklarına yer verilmedi. Sterlinin payı yüzde 5’e düşürülürken, Euronun payı yüzde 39,7’ye, Çin yuanının payı ise yüzde 30,4’e yükseltildi. Japon yeninin payı yüzde 4,7, nakdi olmayan altın varlıklarının payı ise yüzde 20,2 seviyesinde kaldı.” ifadeleri kullanıldı.

Rusya Parlamentosunun alt kanadı Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin, Rusya’nın dolara bağımlılığının giderek azaldığını, özellikle Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyeleri arasındaki ticarette kullanılan ulusal para birimlerinin bu duruma yardımcı olduğunu ifade etti.

Volodin yaptığı açıklamada, AEB çerçevesinde, ulusal para birimiyle yapılan ticaretteki artışın yüzde 74’ü bulduğunu belirterek, “Çin ve Türkiye ile yaptığımız ticarette ulusal para birimlerinin kullanımı sürekli artırıyoruz.” dedi.